Pınar Alban, emekli öğretmen. Emeklilikten sonra daha sakin bir hayat tercih etti. Hayatındaki sakinlik, ona durağanlık değil; daha çok üretmek ve daha çok manevi anlam yükledi. Hayalindeki evi ve bahçeyi şans eseri karşısında bulunca hiç düşünmeden gerçeğe çevirdi.
Bahçesinde hobi amaçlı doğal üretim yapan Alban, özellikle bağcılık konusunda üretimine en büyük desteği arılarda buldu. Arılar önce kovanlarını, sonra bahçeyi güzelleştirdi. Pınar Alban ise bu vesile ile hayatını güzelleştirdi.
“Bağ Alıp Bağlandık”
Uzun yıllar hayalini kurduğu bağ evini Babaeski Pancarköy’de buldu ve aldı. Burada önce küçük küçük düzenlemeler yaptı. Tüketen değil de üreten bir bağ evi olması için çabalayan Alban, bahçesine bağ fideleri dikti. Daha verimli olmasını istediği için yapılabilecek en doğal yolun arı bakmak olduğunu öğrendi. Ve bağcılığın yanı sıra arıcılık yapmaya da başladı. Arılar önce kovanı, sonra bahçeyi güzelleştirdi. Pınar Alban ise uzun yıllar hayalini kurduğu bahçeyi alarak, önce kendi dünyasını sonra da bahçesini güzelleştirdi. Kadınların; kendilerine inandıkları zaman çok büyük işlerin başarabileceklerini gösterdi.