Günümüzde merhum Mehmet Doğu’nun açtığı yoldan yürüyerek baba mesleğini daha da parlatan Aldoğru Süt Ürünleri İşletme Sahibi Emrullah Doğu, içinde büyüdüğü mesleğe olan sevgisini anlatırken babasının verdiği emeklerin de değerinin farkında olduğunu ifade etti.
“İşimizi Geliştirerek Yapıyoruz”
Kırklareli Kofçaz Devletliağaç Köyü’nde 1969 yılında doğan Aldoğru Süt Ürünleri İşletme Sahibi Doğu, “2 çocuk 1 kız babasıyım. Babamızdan kalan süt işletmeciliğini geliştirerek işimizi yapıyoruz. Eski kaşar, beyaz peynir, taze kaşar, çeçil, örgü, göbek kaşarı, tereyağ yaparak geliştirerek günümüze getirdik.
İlk olarak rahmetli babamız Mehmet Doğu adına kuruluyor firma. 1965'lerde kuruluyor, ben doğduğumda mandıra vardı. 1995 gibi de Aldoğru Süt Ürünleri Şirketi olduk. O zamanlar 2 ton, 3 ton süt işleme kapasitesi vardı. Her gün geliştirerek, her yıl 1 makine alarak günlük 50 ton işlediğimiz zamana geldik” dedi.
“Çocuklarımız da Baba Mesleğine Sarıldı”
Aile şirketi olduklarını ifade eden Doğu, dededen babadan miras kalan mesleğin içinde büyüdüğü için sevgisinin büyük olduğunun altını çizdi. Doğu, çocuklarının da bu işe olan ilgi ve sevgisinden dolayı ilgili bölümleri okuyarak işe sarıldıklarını ifade ederek, “Çocuklarımız da bizim gibi babamızın yolundan gittiğimiz gibi, bizim yolumuzdan gitmeyi tercih etti. Biz babamızdan gördük, babamız bizi bu işin içinde büyüttü. Aile şirketi olarak işimizi büyütüyoruz. Aldoğru şirketi olarak işimizi bir adım daha ileri götürmeyi hedefliyoruz. Biz babamızdan devir aldık, belli bir noktaya getirdik. Çocuklarımız da bizden bu işi devir alıp daha ileriye götürecek” sözlerini dile getirdi.
Aileye önem verdiğini ifade eden Doğu, evlatlarının yollarını kendilerinin çizmesinden mutlu olduğunu dile getirerek, “2 oğlum 1 kızım var. Kızım Kübra Doğu, mimar oldu yüksek lisans yapıyor. O mimar olmayı tercih etti. 2 oğlum bizim yolumuzdan yürümeyi tercih etti. Büyük oğlum Oğuz Doğu, pazarlama bölümü bitirdi. İşin başında şu anda. Küçük oğlum Mehmet Can Doğu da şuan gıda mühendisliği okuyor, 1 yılı kaldı. Onların yollarını kendi kararları ile yollarını çizmesinden dolayı mutluyum. Sevdikleri işi yapsınlar ki başarılı ve mutlu olsunlar” ifadelerini kaydetti.
“Rahmetli Babamız Mehmet Doğu, Kırklareli'ne Bir Marka Bize Bir İş Bıraktı”
Yerel işletme olmanın zorluklarını ve iyi yanlarını dile getiren Doğu, “Eski kaşarı üretmek hem çok zevkli hem de kolay değil. Eski kaşarı bugün yapıyorsun. En az 20-25 gün çardakta tutuyorsun, kurutuyorsun, çuvallıyorsun, 1 ay işletmede kalıyor. Sonra alıyorsun bunu İstanbul'a buzhaneye koyuyorsun en az 3 ayda burada bekliyor. Sonra müşteriye toptana satıyoruz. Orada da şartlar çek üzerinden dönüyor. 90-120-180 çekim vade günlü üzerinden dönen çekler var. Bu bizim işimizin zor tarafı. İşimizin güzel tarafı; işimizi seviyoruz, Kırklareli'ni seviyoruz, baba mesleğini seviyoruz. Biz bu işin içinde büyüdük. Diyoruz ki, iyi ki bu işe başlamış. Babamızın bize bıraktığı mesleği seviyoruz. Rahmetli babamız Mehmet Doğu bize bir meslek, Kırklareli'ne bir değer bıraktı. Az süt işledi, çok süt işledi ama bize bir meslek, Kırklareli'ne bir marka bıraktı babamız. Yani onlar bu işe başlamasaydı, biz de bu işi yapamayacaktık” sözlerini ifade etti.
“Çocukken Teneke Yıkayarak Başladık”
Çocukluk döneminde farkında olamadan bu işe gönül verdiğini belirten Doğu, firmanın ilk yola çıkış sürecini şu sözler ile anlatıyor;
“Az süt ile başlıyor bu işe. İlk dört köy le başlıyor bu işe. Kocatarla, Yukarıkanara, Tatlıpınar en son da kendi köyümüz Devletliağaç Köyü'nde kuruyor. Böyle bir mücadele veriyor babam. Biz de yetiştiğimizde bu işin içinde güğüm yıkayarak, teneke yıkayarak, sütü karıştırarak başladık. Ama keyifliydi bizim için. Sonra baktık ki bu iş bizim mesleğimiz oldu. Aslında biz bu işi seviyoruz. Ondan sonra biz bu işi geliştirmeye karar verdik.”
“İlk Şart; Kalite”
Üretim için önemli kuralların altını çizen Doğu, “İlk önce dedik ki; ürünü kaliteli ve doğallığını bozmadan yapalım. Allah'a şükür bulunduğumuz konumdan, meraların doğallığından, Istrancaların Balkanların aromalı otlarından kaliteli bir kaşar yaptık. Biz Istranca eteklerindeki köylerden, Balkan havasında büyüyen otlayan hayvanların sütünü de kullanıyoruz. Bunu da İsanbul pazarına sunduk. Burada da iyi tutunduk, yaptığımız iş beğenildi. Hem Aldoğru şirketini büyüttük hem de yöremizde bir isim sahibi olduk. Kırklareli'ne bir marka kazandırdık. 3 tane şarküteri açtık Kırklareli'ne ve Trakya ve İstanbul'a birer servis çıkardı” ifadelerini dile getirdi.
Lezzet ve Zaman…
Süt ürünlerinde zamanın önemli olduğunun altını çizen Doğu, “Eski kaşar gibi beyaz peynir de aynı zor şartlara sahip. Onu da yapıyorsun, buzhaneye atıyorsun, sert peynir olması için 6-7 ay geçmeden sert peynir olmuyor. Olgunlaşmış hali uzun zaman alıyor. Doğru lezzet için doğallığı ve zamanı etkileyemezsin. Bu dikkat ettiğimiz altın kuralımız.
Üretim tesisimiz organize sanayi bölgesinde değil. Doğanın içinde olan bir noktada. Bulunduğu bölgedeki köylüleri istihdam ediyoruz. Bölge için istihdam sağlamak güzel bir şey. Trakya insanı kendi hanesine maddi katkıda bulunuyor bu sayede. Bölgenin çok farklı yerlerinden çalışanlarımız var” dedi.
“Kalitede Süreklilik İçin Usta Olmalı”
İşin ustalığının aile olarak yaptıklarının altını çizen Doğu, kalitenin devamlılığı için önemli şartların altını çizerek, “Ustalık işini kendimiz bildiğimiz için, çalışmak için gelen birisi olduğunda aynı seviyeyi ve kaliteyi koruyabiliyoruz. Mesela büyük oğlum paketleme makinesini kullanmayı bilir. Onun başındaki ustamız bir yere gittiğinde ya da oraya yeni bir çalışan geldiğinde paketlemedeki kalite seviyesi asla aşağı düşmez. Biz ustalığını yaparız, gerekli düzeye çıkana kadar işimizin başında dururuz. Ustalığı biz yaparız, ürünlerimizin kalitesinden ödün vermeyiz. İşi biz kendimiz biliyoruz, açığı kendimiz kapatıyoruz” sözlerini kaydetti.
Coğrafi İşaret
Kırklareli için çok önemli bir gelişmenin Coğrafi İşaret alınması olduğunu vurgulayan Doğu, “Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası ile Kırklareli Ticaret Borsası birlikte coğrafi işaretin alınmasında önemli rol oynadı. Coğrafi işaretin alınması bugüne kısmetmiş. Hem eski kaşarda ve hem de beyaz peynirde coğrafi işaret alınması bizi çok memnun etti. Artık burada ürettiğimiz ürünü, bir başkası yapamayacak. Ürettiğimiz ürünün bir markası var. Dışardan Kırklareli adına eski kaşar, beyaz peynir üretilemeyecek ve satılamayacak. Hem de coğrafi işaretli ürünlere talep var. Yurdun farklı noktalarından, internet üzerinden sipariş alıp ürün gönderiyoruz” sözlerini dile getirdi.
Yeşilin İçinden Gelen Beyaz Hazine
Balkan ve Istranca’nın aromatik otlarının süte olan etkisini dile getiren Doğu, “Devletliağaç Köyü'ndeniz, bizim o bölgede kalma sebeplerimizden birisi doğal bir ortam içerisinde olması. Bizim bulunduğumuz bölgeye balkanlar diyorlar. Balkanlara sınır köyüyüz. Bulgaristan'a sınır köyüyüz. Birazcık 50 kilometre gelince Istrancalar’a gelmiş oluyoruz. Biz hem Balkanlarda otlayan hem de Istranca’da otlayan hayvanların sütünü alıyoruz. Sadece civar köylerin değil. Bu da sütlerimizin doğal aromatik otların lezzetini ürünlerimize taşıyor. Bu bitki örtüsü, bizim üretimimize ayrı bir lezzet ve aroma veriyor. Aynı zamanda doğal bir hava durumu içerisinde olmanın getirdiği bir etki var. Doğanın içinden doğal bir şekilde üretiyoruz” ifadelerini kullandı.
