Edirne İdare Mahkemesi, Boztepe, Türkmen, Akçeşme ve Kılıçköy bölgelerinde planlanan jeotermal arama ve seracılık projesine dair “ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR” kararının yürütmesini durdurdu.

Başkan Bulut’un Bir Günü Nasıl Geçiyor?
Başkan Bulut’un Bir Günü Nasıl Geçiyor?
İçeriği Görüntüle

Saat 12.30'da Keşan Kent Konsey'inde gerçekleştirilen basın açıklamasında Boztepe Köyü Sulama Kooperatifi Başkanı Hasan Akdeniz, Boztepe Muhtarı Hasan Akdeniz, Kılıçköy Muhtarı Sezgin Tabak, Akçeşme Muhtarı Ali Nalbantlar, Türkmen Köyü Muhtarı Sait Binbay, Keşan Kent Konseyi Başkanı Dr. Uğur Özdağlı ve Konseyi Meclisleri başkanları ve Temsilcileri ile Keşan'da bulunan STK ve siyasi parti temsilcileri katılım gösterdi.

Keşan Kent Konseyi tarafından yapılan basın açıklamasında; “Doğayı, suyu, toprağı ve köy yaşamını korumak için aylardır verilen mücadelenin sonunda adalet konuştu! Edirne İdare Mahkemesi, Boztepe, Türkmen, Akçeşme ve Kılıçköy bölgelerinde planlanan jeotermal arama ve seracılık projesine dair “ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR” kararının yürütmesini durdurdu” ifadelerine yer verildi.

Açıklamaya şöyle devam edildi;

Gerekçe çok net: Telafisi mümkün olmayan zararlar doğabilir!”

Bu karar, sadece bir projenin değil, bir anlayışın durdurulmasıdır.

Suyu kazanç kapısı, toprağı yatırım alanı, köyleri rant sahası gören zihniyete verilmiş en anlamlı yanıttır.

Köylülerimizin kararlı duruşu, muhtarlarımızın sesi, Kent Konseyi’nin ve çevre gönüllülerinin ısrarlı takibi sayesinde bugün bu noktaya gelindi. Her kuyuya, her sıcak suya “kalkınma” adı verilemeyeceğini bir kez daha hatırlattık. Bu topraklar yüzlerce yıldır tarımın, emeğin, alın terinin toprağıdır. Şimdi o toprak, kendi evlatlarını korumuştur.

Mahkeme gerekçeli kararını açıkladığında izlenecek yol haritası, avukatımız Sayın Yılmaz TUNA tarafından yürütülmektedir. Bizler süreci şeffaflıkla, adım adım kamuoyu ile paylaşacağız. Artık bu dava yalnızca Boztepe’nin değil, tüm Trakya’nın, tüm Türkiye’nin doğa hakkı mücadelesidir.

Jeotermal enerji adı altında başlatılan bu girişim; içme suyu kaynaklarımızı, tarım arazilerimizi, yaşam alanlarımızı tehdit ediyordu.

Mahkemenin kararı, sadece bir yasal durdurma değil; geleceğimize sahip çıkmanın tescilidir. Bu karar, çocuklarımıza bırakacağımız en temiz mirasın “yaşanabilir bir doğa” olduğunu gösterdi.

Her bir imza, her bir itiraz dilekçesi, her bir ses bu sonucu getirdi. Artık gözümüzü ayırmadan, yeni süreçte doğamızı korumaya devam edeceğiz. Bu sadece bir dava değil, yaşam hakkı mücadelesidir. Telafisi olmayan zararlar olmadan önce, adalet dur dedi.”

74E87A4D 81Ee 46E7 A146 65B1925376Bd

Muhabir: Haber Merkezi