Sendika mücadelesinin hak için büyük önem taşıdığını belirten Arslan, yakın zamanda yeni bir sendikanın emek mücadelesine de katılacağının müjdesini verdi. Arslan, “Bir vakit gelir ki, çıkar ilişkilerinin ve hilelerin ardındaki sis perdesi dağılır, gerçeğin soğuk yüzü tüm çıplaklığıyla ortaya çıkar. O an, yalnızca maskeler değil, sistemin çürümüş temelleri birer birer dökülür. Zira emek, tarihin ve toplumların gerçek gücüdür. O gücün yok sayılması, yalnızca zamanı geçici bir süreliğine ertelemiş olur. Yola çıktıklarını, başkalarının mücadelesiyle bulduklarını kendine mal edenlerin akıbeti de bellidir: Aldanış, yalnızlık ve nihayetinde vicdanlarının derin çöküşü. Çünkü zafer, başkalarının emeğiyle değil, kendi ruhunun çabasıyla inşa edilir” dedi.
Emek için mücadele vermenin koltukta oturarak olmayacağını vurgulayan Arslan, “Gerçek başarı, koltukların arkasında değil, emeğin vicdanında filizlenir. Her kim ki emeği küçümser, onun gücünü göz ardı ederse, sonunda toprağın derinliklerine gömülen yalnız bir gövde gibi kalır. Emeğin hiç görünmeyen kudreti, zamanın hiç affetmeyen ölçüsüyle her daim su yüzüne çıkar. Bir zamanlar kendine zaferi mal edenler, bir gün yalnızlıklarının derinliğinde, kazandıkları zaferlerin asla gerçek olmadığına şahit olur. Emeğin arzusunun gerçeği ise bir başka dünyada değil, tam da bu dünyada, bizatihi kendi hayatlarımızda yazılıdır. Her adım, her karar, bizi gerçeklikle yüzleştirir. Ve işte bu yüzleşme, nihayetinde bütün hesapları ortaya koyar” ifadelerini kullandı.
