Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesine bağlı İslambeyli köyünde günümüzde unutulmaya yüz tutmuş bir gelenek olan ‘yağmur dadalası’ yeniden gün yüzüne çıkartıldı. Yağmurun yağması, bolluk, bereket ve sağlık temennileriyle gerçekleştirilen ‘yağmur dadalası’ İslambeyli köyü kadınlarının imece usulü ile yaptığı hazırlıklar sonucu 8 Ağustos Cuma günü düzenlendi. ‘Yağmur dadalası’ geleneğinde dualar edildi, maniler söylendi, dilekler dilendi. İslambeyli kadınlarının sabahın erken saatlerinden itibaren başladığı hazırlıklar kapsamında kazanlarda kaçamak, bulgur pilavı ve helva hazırlandı. Geleneğe köylü kadınlar katılım gösterirken, her haneden hazırlanan börek, plaska, dızmana, çörek, kurabiye vb. lezzetlerde ‘yağmur dadalası’ geleneği sonrası katılanlara ikram edildi.
‘Yağmur dadalası’ geleneğinin olmazsa olmazlarından olan 10-12 yaşlarında bir kız çocuğu sabahın erken saatlerinden itibaren yeşil ot ve çiçeklerle bezenerek, ‘yağmur dadalası’ olarak hazırlandı. Akabinde köyün genç-yaşlı kadınları ile birlikte maniler eşliğinde haneler gezildi; “Yağmur yağsın dadalam dadalam/ Teknede hamur/ Tarlada çamur/ Ver Allah’ım ver/ Sellice Yağmur.” Ziyaret edilen hanelerde ev sahipleri dadalanın üzerine su atıp, yağmur ve bolluk, bereket getirmesi dileklerinde bulundular. Kimi hane geleneğe para desteği sağlarken, kimi hanelerse evlerinde hazırladıkları lezzetlerle katkı sundular.
‘Yağmur dadalası’ eşliğinde köy hanelerinin dolaşılmasının ardından İslambeyli köyü çok amaçlı düğün salonunda yine köylü kadınların katılımı ile dualar edilerek, yüce Allah’tan yağmur, bolluk, bereket ve sağlık dilendi. Gelenek, hazırlanan lezzetlerin hep birlikte yenilmesi ile sona erdi.
“Geleneğimizi İnşallah Bundan Sonraki Yıllarda Da Sürdüreceğiz”
İslambeyli köyü sakinlerinden Nurhan Kaynak, ‘yağmur dadalası’ geleneğinin yıllar sonra yeniden canlandırılmasından büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Bu geleneğin kendilerine büyüklerinden miras kaldığını belirten Nurhan Kaynak, “Bizler ‘yağmur dadalası’ geleneğimizi daha önceleri köy derelerimizde yapıyorduk. Daha sonra köyümüzün için yapmaya başlamıştık. Sürü sahipleri koyunlarını, keçilerini verir, zengin olanlar parasını verirdi. Şekeri çuvalla, yağı büyük tenekeyle alırdık. Yan yana iki üç kazanda et pişerdi. Bu bizim geleneğimiz.
Bu sene de böyle düşündük. Önceleri tüm köy halkı olarak bu geleneği gerçekleştirirdik. Ama bu yıl kadınlar olarak geleneğimizi yeniden canlandırmak istedik. İslambeyli köyü kadınları olarak birbirimizle dayanışma halindeyiz. Çok şükür iyi anlaşıyoruz. Geleneğimizi inşallah bundan sonraki yıllarda da sürdüreceğiz.
Yüce Allah’a dua ettik. İnşallah bize bereketli bir yağmur verir. Cenab-ı Allah büyüktür. Masumlara, hayvanlara acısın. Yağmur berekettir. Bunlar onunla oldu bize. İnşallah gene olur” dedi.
