Henüz 3 yıl önce başladığı bu zorlu sporda Milli olan Sude; bugün ulusal yarışlarda kürsüye çıkıyor, yarın ise uluslararası arenalarda Türk bayrağını dalgalandırmayı hedefliyor.
Sude'nin bisikletle tanışması, çocukluğundan bu yana hayatında büyük bir yer tutan babası Ufuk Arslan sayesinde olmuş. İlk başta bir hobi olarak başlayan bu tutku, zamanla bir yaşam biçimine dönüşmüş. Bugün Sude, Koray Kimya sponsorluğundaki bisiklet takımında profesyonel olarak pedal çeviriyor. Antrenmanlarını ise deneyimli antrenör Atıf Aral ile birlikte sürdürüyor.
"Babamla başladım, hayatım oldu"
Bisikletle olan ilişkisini, "Babamla birlikte sürerken başladım, sonra bu iş ciddiye bindi" diyerek anlatan Sude, üç yıl gibi kısa bir sürede 30'a yakın yarışa katıldı. Başarıları; 2023 yılında düzenlenen etaplı yol yarışında elde ettiği üçüncülük, Aynı yıl genç kadın milli takım kampına katılması, Isparta etaplı sezon kapanışı yol yarışında 3. olarak geri dönmesi ve Ali Hüryılmaz yol yarışında 2. Olması olarak sıralanıyor.
Fakat başarılarla dolu bu yolculuk, her zaman kolay olmadı. 2024 yılında 15 Temmuz yarışına hazırlanırken geçirdiği ciddi bir trafik kazası hem fiziksel hem de zihinsel bir sınav oldu onun için.
“Kazanın olduğu günü hatırlamıyorum bile. Sabah tırmanış antrenmanı için yola çıktık, Akören yolunda bir araç bana çarptı. Bisikletim tekerin altında sürüklendi, ben yolda bilincimi kaybettim. Gözlerimi hastanede açtım.”
Kazada yüz kemiklerinde ve belinde kırıklar oluşan Sude, kısa sürede toparlanarak yeniden bisikletin üzerine çıktı. "Dönmeseydim bu travma içimde kalırdı" diyen genç sporcu, yaşadıklarını arkasında bırakıp gözünü yeniden hedeflerine çevirdi.
"Kız çocukları başka sporlara yönlendiriliyor"
Bisiklet sporunda kadın sayısının erkeklere kıyasla az olmasını da sorgulayan Sude, bu durumun temelinde ailelerin bakış açısının yattığını düşünüyor. “Genelde kız çocukları voleybol gibi daha popüler sporlara yönlendiriliyor. Bisiklet sporu yeterince tanıtılmıyor” diyor.
Antrenörü Atıf Aral da bu görüşe katılıyor ve ekliyor:
"Bisiklet, dünyanın en zor ama en keyifli sporlarından biri. Ne yazık ki aileler bunu hâlâ sokakta zaman geçirme aracı olarak görüyor. Oysa bu spor ciddi bir disiplin ve özveri istiyor. Biz Sude’yle her antrenmanda maksimum güvenlik önlemiyle çalışıyoruz."
Hayalleri grafik çizgilerden olimpik rotalara uzanıyor
Eskişehir Teknik Üniversitesi'nde Grafik Tasarımı eğitimi alan Sude, aslında sporda da profesyonel bir kariyer hedefliyor. Geçirdiği kazadan dolayı geçtiğimiz yıl BESYO sınavlarına girememiş. Yeniden deneme olanağı var ve ancak o sanatla iç içe olan bölümünü de seviyor.
Uzun vadeli hedefleri arasında ise çok daha büyük bir hayal var: Olimpiyatlar. Antrenörüyle birlikte 2028 hedefini konuşmuşlar ama bir yıl kaybettikleri için rota artık 2032 Olimpiyatları. Ancak bu hedefe ulaşmanın tek yolu antrenmandan geçmiyor. Uluslararası yarışlara katılarak puan toplamak gerekiyor.
“Burada ne kadar iyi olursanız olun, yurt dışındaki yarışlara katılıp olimpiyat puanı alamazsanız, olimpiyata gidemiyorsunuz. Biz de hem yurt dışına çıkmak hem de yarışları buraya getirmek için projeler geliştiriyoruz, hayata geçerse Lüleburgaz için harika olur” diyor Atıf Aral.
“Son söz: Yolun açık olsun, Sude!”
Sude Arslan’ın hikâyesi; vazgeçmeyen, hayal kuran, başına ne gelirse gelsin yeniden ayağa kalkan bir genç kadının hikâyesi. Bisikletin iki tekeri arasında sadece kas gücü değil, umut, azim ve cesaret taşıyor. Yolun açık, yolun parlak olsun Sude. Lüleburgaz seninle gurur duyuyor.