Lüleburgazlı yazar Burak Erbaş’ın Polisiye-Roman türündeki kitabı “Rozetin Ağırlığı” okuyucuyla buluşuyor. Yazar Erbaş www.alternatifgazetesi.
Lüleburgaz meclis üyesi Nurgül Erbaş ile İnönü Mahallesi Muhtarı Emre Erbaş’ın oğlu Burak Erbaş’ın kaleme aldığı “Rozetin Ağırlığı” yayınlandı. Polisiye Roman türündeki kitap Lüleburgaz-Antakya hattında geçiyor. Lüleburgaz’da başlayan hikâye Antakya Kilisesi’nde kurulmuş olan tarikata uzanıyor. Kitapta Başkomiser Oğuz ve ekibi seri cinayetleri çözmeye çalışırken yaşanan mücadele hızını kesmeden kitabın sonuna kadar devam ediyor.
“Katil neden Lüleburgaz’ın en zengin ailesini seçti? Antakya ile Lüleburgaz arasında ki bağlantı nedir?” sorularıysa akıllara ilk gelenlerden.
Burak Erbaş, kaleme aldığı romanıyla ilgili www.alternatifgazetesi.
*Yeni kitabınız “Rozetin Ağırlığı” hayırlı olsun. Bu hikâyeyi yazmaya sizi ne teşvik etti?
Yazmaya ve okumaya çocukluğumdan beri büyük bir merak duygusu besliyorum. İlkokuldan başlayarak birçok kitap okudum ve okumaya devam ediyorum ama yazma hususunda beni tetikleyen 7. Sınıftayken bir kompozisyon yarışmasında 1. olmam oldu. O noktadan sonra yazmaya ilgim daha da arttı. Lise dönemimde Nevin Dedeoğlu isminde edebiyat öğretmenim vardı. Uzun zaman önce rahmetli oldu. Onun emeği yadsınamaz. Okuduğum romanlarda kendi ilgi alanımı bulmamı sağladı. Polisiye cinayet ve fantastik bilim kurgu türleri ilgimi çekti. Okudukça merak duygum arttı. Özellikle Agatha Christie, Jean Cristophe Grange, Dan Brown favori yazarlarım oldular. Bu yazarları okurken kendimce birçok yazı denedim. Şiirler yazdım. Hatta bir bilim kurgu romanı da yazdım ancak ilgimi yanlış yönlendirdiğimi fark ettim ve cinayet türünde yazmaya başladım. Açıkçası beni yazmaya teşvik eden birçok sebep var ancak en büyük teşviki ve cesareti veren eşim.
*Polisiye türüne ilginiz nasıl başladı? Bu türde yazmaya karar vermenizin özel bir sebebi var mı?
Bir önceki soruda da açıkladığım gibi lisedeki öğretmenimin kendi ilgi alanımı bulmamı sağlamasıyla başlayan süreç ve sonrasında favori yazarlarımı bulmam, onların fikirlerinden ve yazma tarzından etkilenmem bu romanı yazma sebebimin ana temelleri arasında bulunuyor. Ancak yine en büyük pay eşime ait. Sürekli bu türde romanlar okuduğumu bildiği için, bilim kurgu yerine cinayet polisiye yazmamın daha doğru olabileceğini belirtip yazmaya teşvik etmesi diğer sebeplerden daha büyük bir etken oldu.
*Kitabınızda işlediğiniz cinayet ya da suç fikri nasıl doğdu?
Hiçbir cinayetin kusursuz olmadığını göstermek istedim. Temelde baktığımızda birçok cinayetin sebebi para hırsı ve insanların paraya daha çok tamah edip başkalarının canını hiçe sayması. Benim romanımda da bunu açıkça görebilirsiniz. Bende bunu hikayemde işleyerek paranın insanlara neler yaptırabileceğini ve sonrasında ortaya çıkabilecek tüm olumsuzlukları belirttim. Böylece birbirine zincir bir halde romanımda ki hikaye ve cinayet fikri ortaya çıktı. İçinde ki vahşi cinayetlerin fikrini de etkileyen favori yazarlarımdan olan Dan Brown oldu.
*Polisiye türünde olay örgüsü kadar detaylar da önemli. Araştırma süreciniz nasıl ilerledi?
Açıkçası Lüleburgaz da geçen bir hikaye yaratmak istedim. Lüleburgaz'ın içinde geçen bir hikaye yok denecek kadar az. Öncelikle Lüleburgaz’da geçen bir cinayetin karakterleri de Lüleburgaz kadar özel olmalıydı. Hepsi ayrı bir tarza sahip olmalıydı. Karakter yaratımı sonrasında eşim kitaba biraz tarihsel dokunuş yapmamı böylece daha estetik ve merak uyandıran bir kitap olabileceğini söyledi. Bende kendime Aziz Petrus’u hedef aldım. Kendisi hakkında çok derin bilgiler edindim. Hristiyan dünyası için çok kritik olan bu kişiyi birçok online platformda araştırdım. Araştırmam sonucunda onu kullanarak hüzün bir hikaye oluşturabileceğimi fark ettim çünkü Antakya Kilisesini konu alan bir cinayet romanı yoktu. Böylelikle insanlarda o kiliseyi ve Aziz Petrus’u araştırmaya dair bilgi açlığı oluşturabileceğimi düşündüm.
*Kitapta özellikle dikkat edilmesini istediğiniz bir tema ya da mesaj var mı?
En temel mesajım aslında yukarıda da belirttiğim gibi para herkesi aynı derecede etkilemiyor. Bazı kişiler paraya insanların canımdan daha çok önem veriyor ve bu toplumda büyük sorunlar yaratacak bir pozisyona gebe olabiliyor. Bu benim fikrim tabi kitabı okuyacak herkes farklı düşüncelerde bireyler olduğu için belki de onlar daha farklı düşünebilir. Rozetin Ağırlığı romanımı 2024 yılının haziran ayında kaleme almaya başladım ve 2025 Mart ayında yazım sürecini tamamladım. Tüm okurlarıma şimdiden keyifli okumalar dilerim.
*Kendinizden bahseder misiniz?
Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde 14 Aralık 1995 te dünyaya geldim. İlk ve ortaokulu 8 Kasım ilkokulunda, liseyi Düvenciler Anadolu Lisesi'nde okudum. Karaman'da bilgisayar programcılığı okuyordum ancak bazı özel sebeplerle tamamlamadan geri döndüm. Şuanda Anadolu Üniversitesinde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık okuyorum. 2022 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığında Koruma ve Güvenlik Görevlisi olarak memuriyet hayatıma başladım. Kutay adında bir erkek kardeşim var. Annem Nurgül Erbaş Lüleburgaz Belediyesinde meclis üyesi. Annem Tekirdağ Malkara'nın Karamurat mahallesinden. Babam İnönü Mahallesi Muhtarı Emre Erbaş. Babam Sinop/Gerze'li. Eşim Hatice Erbaş ile 2 yıldır evliyiz. Eşim Antalya’da Ebe 2.5 yıldır Antalya’da yaşıyoruz. İlk görev yerim Kırklareli Müzesi Aşağıpınar örenyeriydi. Eşimin görev başlangıcı yeni olması sebebiyle eş tayini alarak ben Antalya’ya gelmek durumunda kaldım. Simena Örenyerinde memuriyetime devam ediyorum.
