Kalça eklemleri, yaşam kalitemiz için vazgeçilmez eklemlerden biri olarak nitelendiriliyor. Ayakta dururken dengede kalmayı sağlıyor, yürürken çok yönlü hareketlere izin veriyor ve koşma sırasında ani yüklenmeleri yumuşatarak eklemleri koruyor. Ayrıca, diz ile kalçalara aşırı ve dengesiz yük binmesini önlüyor. Merdiven çıkmak, yürümek ve spor yapmak gibi günlük faaliyetlerimizde kalça eklemi büyük bir önem taşıyor. Dolayısıyla, kalça eklemlerinde gelişen hastalıklar veya kırıklar yol açtıkları şiddetli ağrı ve hareket kısıtlılığı nedeniyle yaşam kalitemizi ciddi boyutlarda düşürebiliyor. Kalça eklemlerinde oluşan sorunlarda ilaç, fizik tedavi ve ameliyat olmak üzere üç tedavi yönteminden faydalanılıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Sağlam, kalça protezi ameliyatına başvurulabilen sorunları “Kalça eklemi kireçlenmesi, doğuştan veya sonradan oluşan kalça çıkıkları, bazı romatizmal hastalıklar, kalça kırıkları, tümör, enfeksiyon veya avasküler nekroz gibi sebeplerle geri dönüşsüz olan kıkırdak ve eklem bozulmaları” olarak sıralıyor.

Kalça eklemi hastalıklarında en sık rastlanan ve hastaları en çok rahatsız eden sorun, hareketleri kısıtlayacak şiddete ulaşabilen ağrı oluyor. Ağrı genellikle kasık bölgesinde hissediliyor ve bazen dize kadar yayılabiliyor. Bununla birlikte, topallama ve eklemde hareket kısıtlılığı nedeniyle günlük aktivitelerde zorlanma gibi şikayetler de doktora başvurma sebeplerinden. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Sağlam, hastaların şikayetlerini genellikle “Kasığımda ve kalçamda ağrı var. Dizim ağrıyor, yürürken kilitleniyorum. Bazen kalçama bir şey takılıyor, topallıyorum. Bacağım diğerine göre kısaldı. Tam çömelemiyor, oturamıyor ve bağdaş kuramıyorum” gibi cümlelerle dile getirdiklerini söylüyor.

Kalça protezi ameliyatı hasar gören kalça ekleminin çıkarılması ve yerine yapay eklem yerleştirme ameliyatıdır. Hangi tür protezin yerleştirileceği ise hastaya ve hastalığa göre değişiyor. Genç ve kemik kalitesi iyi olan hastalarda genellikle çimentosuz ve uzun ömürlü protezler tercih ediliyor. Seramik-polietilen ve seramik-seramik yüzeyli protezler en sık tercih edilen türleri oluşturuyor. Standart protezlerin yeterli olmadığı nadir durumlarda ise kişiye özel protezler kullanmak veya düzenlemek gerekebiliyor.

Kalça protezi ameliyatı için özel bir yaş sınırı bulunmuyor. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Sağlam, kalça protezi cerrahisine karar verilirken hastanın yaşından ziyade eklemin durumunun dikkate alındığını belirterek, “Genellikle orta ve ileri yaş grubunda daha çok başvuruluyor olsa da bazı hastalıklarda çok genç hastalarda da kalça protezi ameliyatı yapılmaktadır” diyor.

Babaeski’de Uzman Doktor Göreve Başladı
Babaeski’de Uzman Doktor Göreve Başladı
İçeriği Görüntüle

Son yıllarda, yeni nesil protezler daha kaliteli malzemelerden yapılıyor; minimal invaziv, robotik ve navigasyon destekli ameliyatlar gibi hassas cerrahi teknikleri kullanılıyor. Bunların yanı sıra ağrıyı gidermeye yönelik uygulanan tedavilerdeki gelişmeler ameliyat sonrasında hızlı rehabilitasyonu mümkün kılıyor, böylece hastalar günlük yaşamlarına daha erken dönebiliyorlar. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Sağlam, tüm bu gelişmeler sayesinde günümüzde yeni nesil protezlerin ömrünün 30 yıla kadar uzadığını vurgulayarak, “Hastanın yaşı, yaşam tarzı, protezin kalitesi ve ameliyat tekniği protezlerin ömrünü etkileyen faktörleri oluşturmaktadır” bilgisini veriyor.

Hastalar ameliyat sonrasında ertesi gün ayağa kaldırılıyor ve yürüteç veya koltuk değneğinin desteğiyle, ağrının izin verdiği ölçüde yürütülüyor. Genel olarak, ameliyattan bir ay sonra da desteksiz yürümeye başlayabiliyor ve günlük yaşamlarına dönüş yapabiliyorlar. Kalça protezi ameliyatı olan hastaların spor yapmalarında bir sakınca görülmese de aşırı ve ani yüklenmelerden mutlaka kaçınmak gerektiği uyarısında bulunan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Sağlam, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ameliyattan 6 hafta sonra yüzmekte, bisiklete binmekte ve ağırlıklarla kontrollü egzersizler yapmakta bir sakınca yoktur. 3-6 ay arasında hafif tempolu sportif aktiviteler güvenle yapılabilir. Ancak, düşme riski yüksek olan futbol ve basketbol gibi sporlardan uzak durulması önem taşımaktadır.”

Muhabir: Basın Bülteni