Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, 22 Aralık Cuma gecesi TBMM’deki bütçe görüşmelerinde bir konuşma yaptı.

“Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum” diyerek sözlerine başlayan Sarıçam; “Grubu adına söz alan DEM Milletvekilimiz, burada terör örgütlerine bulaştığı ve milleti bölücülüğe teşvik ettiği için bağımsız yargı tarafından tutuklanan ve hüküm giyen insanlara selam verirken, 80 milyon nüfusun huzuru ve güvenliği için Kuzey Irak’ta şehit olmuş insanlara bir rahmet dileyemedi. Ben bu anlayışı, onları koluna girerek bu meclise taşıyanları, Millete ve Atatürk’e şikâyet ediyorum” diyerek tepki gösterdi.

Milletvekili Sarıçam konuşmasına şöyle devam etti.

“2024 Bütçesi, Ak Parti’nin 22’nci, benim çalışmalarına katıldığım 10’uncu bütçedir. 2002 yılında, 2003 bütçesi oluşturulurken de ben bu kürsüdeydim. Ve o gün hangi şartlar altında AK Parti hükümetinin, 2003 bütçesini hazırladığını çok iyi hatırlıyorum. Buradaki birçok arkadaşın hatırladığı gibi.

Bir ekonomik enkaz, uluslar arası arenada itibari sıfırlanmış bir ülke ve hürriyetlerden bahsedilmeyen, baskının Devlet Güvenlik Mahkemeleriyle, fişlenmelerle, olağanüstü hal ile insanlarımıza nefes aldırmadığı bir Türkiye devraldık.

Bugün gelinen noktayı, o günü görmeden yargılamak insaf dışıdır. 21 yıllık iktidarı döneminde AK Parti’nin de hataları ve sevapları olmuştur. Ama AK Parti, aldığı günden itibaren her bir gün, Türkiye’yi ileriye taşımıştır.

2008 krizi ile Amerika gibi dünyanın devleri dahi sarsılırken, Türkiye’yi ekonomik anlamda bu krizler teğet geçmiştir. Ve o gün Türkiye Cumhuriyeti tek haneli enflasyon ve itibarlı bir para birimine kavuşmuştur. Bunlar birilerini elbette rahatsız etmiştir. Ve rahat bırakmamışlardır. Ve bu rahat bırakmama politikasını; maalesef içerideki düşmanlarla küresel güçlerle, dış düşmanlarla bir araya gelerek yapmışlardır.

Önce durgun sularda “gezi fırtınası” adı altında yaygaralar koparıldı. Arkasından 15 Temmuz hain darbesiyle milletin iradesini diz çöktürmeye çalıştılar. Ama başaramadılar.

Yine burada kürsüye çıkan arkadaşlar, son 4-5 yıldaki cari açıktan, yerine getirilemeyen ihracat hedeflerinden bahsediyorlar. Sanki bu ülkede yaşamıyorlar. Siz de bu ülkede nelerin yaşandığını, hangi mihrakların kol kola girerek Türkiye’ye diz çöktürmek istediklerini çok iyi biliyorsunuz.

Eğer Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı, küresel güçler aynı bugün Ukrayna’yı kendi menfaatleri için nasıl Rusya ile çatışmaya sokup, aynı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimlerden önce bahsettiği milyar Euro’luk yardımları alacağız diye, o hayallerle Rusya’ya saldırttığı gibi, biz de bugün Ukrayna’daki bir çare insanlar gibi değil bütçeyi, belki de akşama nasıl evimize ekmek götüreceğimizi düşünürdük.

Şimdi, Türkiye yüzyılına giden ve bunu taşıyan güçlü bir iktidar, güçlü bir kabine var. Türkiye yüzyılı dünyadaki herkese iyi gelecek. Çünkü Türkiye yüzyılı, onlarca yıldır Küresel kapitalistlerin, emperyalistlerin “İnsan İnsanın Kurdudur” mantığını, “Yaratılanı Severiz, Yaratandan Ötürü” anlayışıyla yok edecek, bugün dünyada azap çeken Filistin’deki kardeşlerimiz gibi, ne kadar ezilmiş ve mağdur insanlar varsa hepsine ilaç olacaktır.” (Ferdi Kurtbayram)

Editör: Ferdi Kurtbayram