Köy köy gezerek yemeklerin yapılışını kaydeden Arda Kocabaş, çalışmasıyla bu lezzetleri gelecek kuşaklara aktarmayı ve gastronomi turizmine katkı sunmayı amaçlıyor.
Gastronomi öğrencisi Kocabaş "Amacım Trakya'nın tüm köylerini gezmek. Çünkü bu benim kökenim. Annemin, babamın, babaannemin yaptığı lezzetler. Ancak bunlar yavaş yavaş kayboluyor. Ben de bu yemeklerin kaybolmamasını amaçlıyorum" dedi.
Kırklarelili üniversite öğrencisi Arda Kocabaş, Trakya'nın unutulmaya yüz tutan lezzetlerini kayıt altına alarak gelecek kuşaklara aktarmayı ve gastronomi turizmine katkı sunmayı amaçlıyor.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünde okuyan Kocabaş, geçen yıl Trakya'nın zengin mutfak kültürünü tanıtmak amacıyla çalışmaya karar verdi.
Bu kapsamda "Trakya Lezzet Envanteri" projesini hayata geçiren Kocabaş, ailesinin de desteğiyle köy köy gezerek unutulan yemekleri tespit etti.
Belirlediği yöresel lezzetleri kayıt altına almak ve sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla amatör bir kamera satın alan Kocabaş, Trakya'daki köylerde çekimler yaptı.
Hazırlanan yemeklerin yapım aşamalarını kaydeden Kocabaş, bu videoları sosyal medya hesabından paylaşırken, ilerleyen süreçte yöresel lezzetler kitabı çıkarmayı hedefliyor.
Trakya'nın 16 köyünde 26 yemeğin hazırlanışını kayıt altına aldı
Kocabaş, Trakya’nın son derece zengin bir yemek kültürüne sahip olduğunu söyledi.
Gastronomi zenginliğini ve unutulmaya yüz tutmuş yemekleri yeniden görünür kılmak için yola çıktığını belirten Kocabaş, bugüne kadar Trakya'nın 16 köyünde 26 yemeğin hazırlanışını kayıt altına aldığını dile getirdi.
Kocaba, "Amacım Trakya'nın tüm köylerini gezmek. Çünkü bu benim kökenim. Annemin, babamın, babaannemin yaptığı lezzetler. Ancak bunlar yavaş yavaş kayboluyor. Ben de bu yemeklerin kaybolmamasını amaçlıyorum." dedi.
Kocabaş, kent merkezlerine bakarak köylerde yemek çeşitliliğinin daha fazla olduğunu dile getirdi.
"Akademik çalışmalara ışık tutabilir"
Çalışmasının Trakya'nın turizmine de katkı sağlayacağına inandığını vurgulayan Kocabaş, "Trakya genelinde 500'e yakın köy var. Eğer 16 köyden 26-30 tarif çıkabiliyorsa, 500 köyden belki 1500-2 bin tarif bulunabilir. Bunlar çok değerli ve önümüzdeki 5 yıl içinde kaybolma riski taşıyan yemekler." diye konuştu.
Edirne’de saray mutfağıyla birlikte güçlü bir yemek kültürü olduğunu ifade eden Kocabaş, bu etkinin Kırklareli köylerinde de görüldüğünü belirtti.
Lezzetlerin saraydan köylere damıtıldığını araştırmasında gördüğünü vurgulayan Kocabaş, şunları kaydetti:
"Bir köye gittik, ‘Ne yapacağız?’ diye sordum, 'Kuru erikten pilav yapacağız.' dediler. Ortaya tatlı bir pilav çıktı. Saray mutfağında kuru sebze ve kuru meyve çok kullanılıyor, tatlı pilavlar yaygın. Muhtemelen Edirne sarayında çalışan bir usta bu lezzeti o köye taşımış ve gelenek halinde sürmüş. Biz bunları araştırmak ve tanımak istiyoruz. Bir öğrenci olarak bu işi yapıyorum, sonrasında akademik çalışmalarla ve kitaplarla çok daha zengin hale getirilebilir. Bu beni gerçekten çok heyecanlandırıyor."
Kocabaş, çorbalardan karakabak, kaşıkbörek, alişke, laşka, ovmaç, erik aşı ve Trakya tarhanası, hamur işlerinden sini mantısı, kışlık gözeme yufkası, cızlama, pita, kaçamak ve közde ekşimiki, tatlılardan brakana, peynir helvası, tarla muhallebisi, erikli pelte, yemeklerden sütlü patlıcan, köfte, kuru sebzeli pilav, kopriva, sarımsaklı ekşimikli bulamaç, patates kaşası, soğan yahnisi ve Edirne ciğeri gibi lezzetleri kayıt altına aldığını belirtti.





