Okur-yazar ve eğitim oranının yüksek olduğu ilimiz bünyesinde 2 sene önce kurulan Kedi Dedi Yayınevi’nde, yayıncılık, sahaf, bilişim hizmetleri ve danışmanlık faaliyetleri gerçekleştiriliyor.
Lüleburgaz’da kurulan yayınevinin ekibi, 10 yılı aşkın süredir bu sektörde. Yayınevi kurucu sahibi Satı Önder Ufuk ile yayınevi danışmanlığını yürüten Dr. Sertaç Dalgalıdere; www.bukitapbenim.com‘i kurarak kişisel kitap fikrinin de sahipleri.
Kedidedi Trakya’dan tüm dünyaya açılan bir işe imza atıyor. Yaklaşık 3 sene önce, 17 Şubat Dünya Kediler Günü’nde kurulan yayınevinin isminin tatlı bir hikayesi de var. Yayınevi kurucusu Satı Bey, evlerinde yedi tane kedi beslediğini ve kızı Gülsüm’ün de yayınevine isim bulma sürecinde “kedi olsun” demesiyle “kedi dedi” demiş Satı Bey, yayınevi de bu şekilde ismini bulmuş.
Yayınevinin Genel Yayın Yönetmenliğini Satı Önder Ufuk, Yayınevinin danışmanlığını ise Trakya Üniversitesi Edirne Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulundan Öğretim Görevlisi Dr. Sertaç Dalgalıdere yapıyor.
Butik yayıncılığın Türkiye’deki mimarları
Basın ve medya dünyasının hep İstanbul’da olduğunu belirten Yayınevi danışmanı Dr. Sertaç Dalgalıdere; “Yerelde güçlü bir şekilde yayınevi kurgulayıp burayı canlandırmak istiyoruz. Türkiye’de butik yayıncılık kavramını oluşturan biziz. Bizim bukitapbenim.com diye bir markamız var. Kişiye özel kitap baskısını ilk kez aslında biz gerçekleştirdik” diye konuştu.
10 yıl öncesinden bu yana farklı bir yayınevi üzerinden 1000’den fazla kitap bastıklarını anlatan Ufuk ve Dalgalıdere, “Bu kitap benim” platformunda butik yayıncılık kavramıyla Türkiye’de yayıncılık alanına yeni bir hareketlilik kazandırmayı hedeflediklerini söylediler. “Yayıncılığın dijitalde tanımlamasını biz yaptık” diyen Dr. Dalgalıdere; “ISBN ve bandrol nedir? Nasıl alınır? Kitap nasıl yayınlanır? Kitap konusu nasıl belirlenir, kitap nasıl düzenlenir tasarlanır ve basılırın dijital olarak öyküsünü yazdık biz. Bunun sebebi de orada böyle bir boşluğun varlığını gördük ve orayla ilgili bir şeyler biriktirdik. Bunun son aşaması da bir yayınevi kurmaktı. Çünkü “bukitapbenim”, bandrolsüz ve ISBNsiz kişiye özel kitap basıyordu. Ama orada bunlarla ilgili tüm dijital tanımlamaları da yapmıştık zaman içerisinde. Ancak bu bizi yerelde olmamıza rağmen uluslararası olmaya itti. Türkiye’nin birçok şehrinden olduğu gibi yurtdışından da çok sayıda yazarımız var. İster bir adet el yapımı (bookbinding) ya da matbaacılık yoluyla binlerce çoğaltılmasını sağlıyoruz. Böylelikle kişinin düşünceleri, fikirleri, hayalleri, hatta seçilen tüm anlar paha biçilemeyecek özel bir kitaba dönüşüyor. Tüm çalışmalar öncelikle editöryal bir süzgeçten geçiriliyor, sonrasında kreatif ekibimiz tarafından kitabın kapağı, iç tasarımı ve kullanılacak tüm materyaller büyük bir titizlikle hazırlanarak eserlerin oluşturulması sağlanıyor. Editöryal ön inceleme için herhangi bir ücret talep etmiyoruz. Kitapla ilgilenen insanlar bize bir şekilde ulaşıyor. Her kitabı basamasak da yol gösteriyoruz, biraz da tavsiye ve eğitim veriyoruz gibi de oluyor” açıklamalarını yaptı.
Nakliye maliyeti artırıyor, bölgesel matbaalara ihtiyaç var
Yayınevi sahibi Satı Önder Ufuk, yayıncılık anlamında Lüleburgaz’da baskı konusunda zorlandıklarını anlattı. Mevcut matbaaların kitap basma konusunda ihtiyaçlarına cevap veremediğinden bahseden Ufuk; “Bölgemizde nitelikli, kitap basabilecek matbaa olsa bölgeye faydası olur. Nakliye, kitabın maliyetini de artırıyor. Bireysel tekli kitap basabilecek bir dijital kitap baskı merkezi de yok. Bu sektörde her şey İstanbul’da olduğu için mecburen oraya yöneliyoruz. Trakya’da sadece danışmanımız Sertaç Bey’in görev yaptığı Trakya Üniversitesi’nde var” şeklinde konuştu. (Haber Merkezi)