Vekil Gündoğdu, Plan Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada şu detaylara yer verdi: “Sayın Bakan, sayın milletvekilleri; çevresel sorunlar bugün artık sadece bir doğa meselesi değildir, ekonomik, sosyal ve ulusal güvenlik sorununa da dönüşmüştür. Ülkemiz, iklim krizinin en ağırını yaşayan coğrafyalardan da bir tanesidir. Su azalıyor, toprak çoraklaşıyor, ormanlar yanıyor, şehirler nefes alamıyor. Uluslararası toplantılarda parlak çevre vaatleri veren iktidar, içerideyse tam tersini yapıyor. Yirmi üç yıldır yarattığınız karanlık tablo ile COP31'e inandırıcı, samimi bir ev sahipliği yapabilmeniz zor olacaktır. Şimdi soruyorum: Marmara'yı müsilaja teslim eden kim? Yirmi üç yıldır kıyı kentlerini arıtmasız kanalizasyona mahkûm eden kim? Sizsiniz. Bir yandan "sıfır atık" diyor ama öte yandan hâlâ Avrupa'nın plastik çöpünü de alıyorsunuz. Plastik çöp ithalatına ne zaman son vereceksiniz?
Kuraklık büyüyor, şehirler susuzlukla boğuşuyor, barajlar kuruyor. Yirmi üç yıldır su kaynaklarını akılcı yönetemediniz. Sağlıklı içme suyuna erişimi bile şu anda sağlayamıyorsunuz. Kişi başına yılda düşen 1.519 metreküplük su miktarıyla su stresi yaşayan ülkeyiz. Su fakiri bir ülke olmamak için yaptıklarınızdan farklı ne yapmayı düşünüyorsunuz? Endüstriyel atıklar nehir ve göllerimizi zehirliyor. Sayın Bakan, soruyorum: Kaç tesisi şu ana kadar kapattınız? Denetim sonuçları neden hâlâ gizleniyor? Ormanlarımız cayır cayır yanıyor, siz fidan dikme törenine düzenliyorsunuz.
Teknoloji çağında erken uyarı ve yangın önleme sistemleri için neler yapacaksınız? Karbon yutak kapasitesini nasıl artıracaksınız?
Hava kirliliği milyonlarca yurttaşımızı tehdit ediyor. Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği kılavuz değerlere göre havası temiz ilimiz var mıdır? Sayın Bakan, varsa kaç tanedir?
Hızla onaylanan ÇED raporları "Çevreyi korumaktan çıktı." yatırımları meşrulaştırma belgesine dönüştü. Kırklareli'nde ve ülkemizde 2020-2025 arasında reddedilen ÇED sayısı toplam başvurunun ne kadarıdır? Bunu öğrenmek istiyoruz.
Trakya ve Kırklareli'ndeki yer altı suyunda dramatik düşüşün sorumlusu kimlerdir?
Kırklareli Istranca Dağları, Kaynarca, Pınarhisar ve Vize çevresinde onlarca taş ve maden ocağı açıldı. Bu projelere hangi ekolojik ve hidrolojik raporlara göre onay verdiniz? Trakya ve Kırklareli'ndeki yer altı suyunda dramatik düşüşün sorumlusu kimlerdir?
“RES projeleri ormanları yok ediyor”
Longoz Ormanları baskı altında, kaçak yapılaşma ve hafriyat dökümleri neden hâlâ durdurulamıyor? Ergene'den yıllardır zehir akıyor, yirmi üç yıldır bir türlü çözüm bulamadınız.
RES projeleri maalesef ormanları yok ediyor, bunları gördüğünüz hâlde bölgesel planı olmadan bu projeleri nasıl tek tek onaylıyorsunuz? Ve şimdi de tüm bunlar yetmezmiş gibi Trakya'nın, Marmara'nın ve İstanbul'un kalbine bir hançer daha sokuyor, 3'üncü nükleer santral projesini Kırklareli'nin göz bebeği eşsiz coğrafyaya planlıyorsunuz. Planlanan yer su kaynakları açısından aşırı riskli bir bölgedir. Üstüne üstlük planlanan bölgenin Trakya alt bölgesi Ergene Havzası 1/100.000 ölçekli revizyon çevre düzeni planında orman alanı, tarım arazisi ve içme ve kullanma suyu mutlak koruma alanı olarak belirlendiğinin farkında değil misiniz?
Şimdi, bir kez daha soruyorum: Longoz'un, Istranca'nın kıyı ekosisteminin kalbine nükleer santral kurmak kararını bilim mi verdi yoksa başka bir irade mi verdi Sayın Bakan?
Nükleer atık yönetimi, soğutma suyu, kaza riski konusunda hemşehrilerime hangi garantiyi veriyorsunuz?
Yirmi üç yıllık kara sicilinizle COP31'e ev sahipliği yaparken samimi olamazsınız. Evini temizlemeden misafir çağıranlar inanın güven veremez Sayın Bakan.”
