“Dublörün Dilemması”, “Korkma Ben Varım”, “Ruhi Mücerret” “Afili Hafiye” gibi Türk edebiyatının kült romanlarına imza atan ünlü yazar Murat Menteş, Lüleburgaz’da 3’üncüsü düzenlenen Kitap ve Edebiyat Fuarında okurlarıyla buluştu.
Menteş, “Sepya” ve “Dünyanın Yan Etkileri” adlı kitaplarıyla tanınan İlkay Yıldız ile birlikte 17 Ekim Cuma günü K. Budak Çal Salonunda “Edebi Neşe” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdi.
Keyifli ve hoş bir sohbet havasında geçen etkinlikte yaklaşık 1 saat boyunca zaman zaman güldüren zaman zaman da düşündüren yazarlar sunumlarıyla büyük beğeni topladılar.
Yazarlar özellikle günümüz insanının edebiyat ile olan ilişkisine, teknolojiyle olan sınavına dikkat çekerek, böyle bir dönemde okumanın kıymetini ifade ettiler.
Bireyin sosyal medyanın sarmalından uzak kalması, kendisiyle meşgul olması ve tüm olumsuzluklara rağmen gülmeyi, kahkaha atmayı bilmesinin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Menteş ile İlkay sık sık katılımcılarla da sohbet ettiler.
İlkay konuşmasında; “Ben şuna inanıyorum; mutsuz biri olabilirsiniz ama neşeli biri de olabilirsiniz. Benim geldiğim ailede ne yaşıyorsak yaşayalım, ilk yapılmaya çalışılan şey onu olabildiğince çabuk gülünebilir hale getirmektir. Bir derdi, sıkıntıyı gülünebilir hale getirmek bence neşedir. Örneğin bir kitap okurken içinde illa bize kahkahalar attıracak bir espri olması gerekmiyor. Bir tebessüm, bir gülümsetme, bu da bir şeyleri baş edilebilir hale getirme beceresiyle alakalıdır” ifadelerine yer verdi.
Murat Menteş ise; “Dil yazı içindir. Eğer yazmıyor olsaydık bu kadar kelimelere ihtiyacımız olmazdı. Zaten birbirimize söyleyecek fazla da bir şeyimiz yok. Peki, medeni mi olmalıyız? Doğal mı? Medeni olabilmek için içimizdeki bir takım dürtüleri bastırmamız gerekiyor. Şaka, mizah, komiklik biraz bu bastırdığımız şeylerin tezahürüdür. O zaman edebi neşe dediğimiz şeyin medeni olması gerekir. Yani edebi neşe, edebiyattan gelen esprilerin medeni, görgülü olmayı teşvik etmesi gerekiyor. Ama çok okuyup, uygarlaşmamış insanlar da var. Bence edebi neşe, okumak bizleri doğallıktan uzaklaştırır, medeniyete yaklaştırmaz ama bizleri sosyal hayatımızı kurarken benimsediğimiz bir takım töreler, törenlerden de özgür kılar. Bizim varoluşumuzda bastırdığımız dürtülerin, sakladığımız sırların, söylediğimiz yalanların, sosyal uyum ile çözdüğümüz sahte problemlerin, oluşturulan sahte konforun ötesinde bir sese ihtiyacımız var. Bence kitapların böyle bir özelliği olabilir” şeklinde konuştu.
Söyleşi sonrasında yazarlar okurları için kitaplarını imzaladılar, birlikte hatıra fotoğrafı çektirdiler.