Lüleburgaz Tatarköy’de, Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri bölge çiftçisinin sorunlarına dikkat çekmek üzere basın açıklamasında bulundu.

Aralarında Emek ve Demokrasi Platformu’nun önde gelen isimlerinden Hakan Dedeoğlu’nun da yer aldığı çevre gönüllüleri özellikle Lüleburgaz deresiyle buluşan Tatarköy deresinin sanayi atıkları sebebiyle kritik seviyeye ulaşan kirliliğine dikkat çektiler. Bir an önce gereken önlemlerin alınması gerektiğinin vurgulandığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“Daha yaşanılabilir bir Lüleburgaz’ın olmazsa olmazı temiz bir çevre anlayışıyla yıllardır her platformda halkımızın sesi olmak için çalışmaktayız. Aynı zamanda sorunların çözümü için vatandaş gözünden önerilerimizi kamuoyu ile paylaşmakta ve ilgililerle temas kurmaktayız.
Bugün, geçmişten bu yana süregelen çevre kirliliğiyle mücadele taleplerimizin can alıcı noktalarından birisi olan Tatarköy’deyiz.

Zira bulunduğumuz kirletilen konumdan güney yönünde akarak Lüleburgaz deresiyle buluşan Tatarköy deresi, bu anlamda yaşadığımız kentin de su kaynaklarının en önemlilerinden biridir. Ancak köy halkının sesine kulak verip geldiğimizde karşılaştığımız manzara içler acısı vaziyettedir. Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin yoğun olarak bulunduğu bölgedeki ihlaller sebebiyle hem azalmakta olan su kaynaklarımız kirleniyor, hem de bölgede kendi imkânlarıyla geleneksel tarım ve hayvancılık faaliyetleri yürüten çiftçilerimiz zor günler geçiriyor.
Fenni esaslara göre alınacak basit tedbirlerle derenin temiz kalması mümkünken, maliyet sebebiyle alınmayan tedbirlerin faturasını ödemek zorunda kalıyoruz. Çünkü hayvancılık faaliyetlerinde bir şekilde kullanılan kimyasallar hiçbir arıtma ya da depolama mekanizması olmaksızın Tatarköy deresi ile buluşuyor. Kuraklık sebebiyle zaten azalan dere suyu, söz konusu atıkların da karışmasıyla kullanılamaz hale geliyor, dereden su içecek hayvanların dolayısıyla insanların hayati riskleri, sulama faaliyetlerinde kullanılacak kirli su yüzünden çiftçilik faaliyetlerinin devamlılığı da hesaba katıldığında, köy halkının geçim kaynaklarına darbe vurulmaktadır. Aynı zamanda gündemde tuttuğumuz Lüleburgaz Deresi’ndeki sanayi atıklarının yanı sıra bu dereden gelen kirli su sebebiyle de temiz suya erişim hakkımız da engellenmektedir.

Bugün burada toplanan vatandaşlar olarak, hiçbir şahsın değil anayasal hakkımız olan temiz çevrede yaşama ve ihlallere karşı gereken tedbirlerin alınmasının sağlanması adına buradayız.
Bu bağlamda Köy muhtarımız ve sağduyulu vatandaşlarımızın mücadelesini önemsiyoruz. Bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz ki, bu meselede şahıslar değil, özgürlükler ve sağlıklı yaşam hakları adına değerlendirilmelidir. Bir an önce deredeki kirlilik sebeplerinin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz.
Aynı zamanda çiftçimizin verimli sulama yapabilmesi için dere ile ilgili tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Bu konuda derede oluşan balçık katmanı sulama motorlarına zarar veriyor, çeşitli ekonomik ve çevresel sorunlarla uğraşan Tatarköy çiftçisinin bir de sulama derdiyle uğraşmaması için yetkilileri ivedilikle çözüm üretmeye davet ediyoruz.
Daha yaşanılabilir bir çevre mümkün, daha temiz bir Lüleburgaz’da yaşamak hepimizin hakkı ve ortak talebidir.”



