Köpek balığı seven yaşlı amca, sokak röportajlarında enteresan cevaplar veren teyzeler.. Sosyal medyada son günlerde viral olan videoların başında yapay zekâ ile oluşturulmuş görsel/video ve haber içerikleri yer alıyor. Yapay zekâ kullanımı birçok alanda hayatı kolaylaştırırken, medya sektöründe insanları güven sarsıcı içeriklere maruz bırakabiliyor.
Yapay zekanın habercilik ve gerçeklik algısı üzerindeki etkilerini alanında uzman isim Dr. Sertaç Dalgalıdere ile konuştuk. Dr. Dalgalıdere; Trakya Üniversitesi Edirne Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi, Marmara Üniversitesi’nde Bilişim Teknoloji Doktorası yapmış ve uzun yıllar gazetecilik deneyimi olan bir isim.
Dalgalıdere, yapay zekâ çağında bile insanın mantığına ihtiyaç duyacağının altını çiziyor.
Hocam yapay zekâ birçok mesleği tehdit ediyor diye kendi aramızda da konuşuyoruz. İnsanlar da bunu düşünüyor, gazetecilik özelinde nasıl bakıyorsunuz yapay zekaya?
Gazetecilik doğası gereği doğrudan insana temas eden bir iş. Evet böyle olunca yapısal olarak yapay zekanın ya da bu tür sistemlerin gazetecilik mesleğini elden alabilme şansı çok yok. Bu tartışılıyor, konuşuluyor.
Buradaki en temel mesele bizim için doğrudan insan hareketliliği. İnsan düşünceleriyle ilişkili doğrudan bir iş yaptığımız için ve bizim temel öğemiz gerçeklik olduğu için bunun gelecekte bizim mesleğimizin yerini alacağını düşünmüyorum.
Yerini alamayacaksa ne olabilir?
Ne olabilir? Bizim işimizi kolaylaştırabilir. Araştırmalarımızı kolaylaştırabilir. Metin yazmayı konusunda destek olabilir, görsel hazırlamak konusunda destek olabilir. Karmaşık verilerin yapısal olmayan verilerin yapısal hale getirilmesi bir sonuç çıkarma konusunda bize yardımcı olabilir. Yapay zekâ araçları bizim işimizi kolaylaştırıyor. Gazetecilerin ortak kanaati işlerinin kolaylaştığı yönünde. Ama şöyle bir şey var bunun altını çizelim. Unutmamalıyız, yapay zekanın her söylediği doğru diye bir şey yok, ki biz gazeteciyiz. Biz doğruyu araştırmak zorundayız.
Gazetecilerin işi daha önemli bir konuma gelecek o zaman..
Gazeteciliğin temel kuralı gerçeklik. Biz yapay zekadan bahsettiğimiz için; bu yapaylık gerçekliği örtemez diyorum. Yapay zekanın bu gerçekliği dönüştüremeyeceğini düşünüyorum. Çünkü gazeteciliğin ilk ve temel kuralı gerçeklik. Biz eğitim verirken de üniversitede de bu alandaki bütün eğitimlerde önce gerçekliğe ulaşmayı anlatıyoruz; öğrencilerimize de bu mesleği yapanlara da. Gerçeklik peşinden koştuğumuz için ve doğrudan insana temas eden bir işimiz olduğu için yapay zekanın işimizi elimizden alacağı gerçeğine çok inanmıyorum. Ama bu tartışılacak önümüzdeki süreçte.
Yapay zekanın söylediği her şey doğru mu?
Normal şartlarda her söyleneni evet bu doğruymuş deyip alamayız ki yapay zekanın söylediğini hiç alamayız. Çünkü yapay zekâ şu anda sıkıştığı zaman; bir cevap vermek zorunda hissettiğinde size alakasız sonuçlar verebiliyor. O yüzden bunu teyit etmek zorundasınız. Yine bizim mesleğimizin temeli bilginin doğruluğunu teyittir. Burada da bir şey duyduğumuzda bir şey yazıp bir cevap aldığımızda o cevap doğru mu diye bunu analiz etmek zorundayız.
Peki yapay zekânın kullanımı yeni bir şey mi sanılan gibi?
Aslında bu sistemler yıllardır kullanılıyordu. Sadece şu an insan kullanımına açıldı. Dünya çapında mesela BBC yayın kuruluşu seçim haberlerini yapay zekâ sistemlerine takip ettirdi. Bunlar üzerinden analiz etti, yine Londra merkezli yayın kuruluşları Özellikle sporla alakalı maçların sonuçlarına ilişkin veriler ve analizlerde kullandı. Bunlar bugün yapılmadı. Bunu 10 yıl önce yapıyordu zaten. Yalnızca bizim için şimdi farklı bir boyutu açıldı.
Sosyal medyada bazı yapay zekayla oluşturulmuş içerikler gerçek zannedilerek kabul görüyor insanlar tarafından. Süreç içerisinde nasıl sonuçlar doğurabilir bu durum? Ya da bunu ayırt etmemiz için bir filtre kullanabilecek miyiz? Anlayabilecek miyiz?
Şimdi artık video oluşturabildiğimiz yapay zekâ sistemleri açılmaya başladı. Bunların içinde en çarpıcı olanı HeyGen. Müthiş şeyler oluşturabiliyor, bu da insanların ilgisini çekiyor. Önümüzdeki yıllar içerisinde, bunun denetlenmesi, etiği, telifi gibi konuları konuşuyor olacağız.
En viral olan görüntülerden birisi; bir yaşlı amcanın kayığın üzerinde köpek balığını sevdiği video. Bunu mantıksal süzgeçten geçiren insan, gerçek olmayan bir görüntü olduğunu biliyor. Yapay zekâ araçları ile çok daha skandal işler yapılabilir ama o noktada doğal olarak kurallar çerçevesi devreye girecek.
Resmi kanallardan bunlar için yaptırım getirilmeli mi getirilebilir mi?
Yani ileride bunları yapacağız ülkeler de yapacak. Gazeteciler bunlarla ilgili kararlar alacak ama şu an çok açık bir dönemdeyiz. Yani aslında yeni bir çağın başlangıcındayız. Biz o yüzden gördüğümüz şeyler konusunda nasıl karar vermemiz gerektiğini bilmiyoruz aslında. Tam olarak ne oluyor, nasıl olmalı? Kurallar nasıl olmalı? İnsan zekâsı yapay zekadan daha üstün, ben en azından buna inananlardanım. Mantıksal süzgeç kullanıldığında zekâ seviyesi ortalamada olan biri ayırt edebilecek mantığa sahip. Bu tip görüntüler haberler biraz da magazinsel bir hal aldı. Ancak şöyle düşünün hiçbir büyük gazete. Hiçbir büyük kuruluş bir büyük medya yayıncısı böyle bir şeyi göze alamaz. Sansasyonel bir şeyi yapay zekaya yaptırmayı göze alamaz.
Tüm bunların etkileri zaman içerisinde daha netleşecek ve illaki bir denetleme, ayrıştırma mekanizması gerekliliği olacak.