Her yıl tonlarcası atık olarak ortaya çıkan üzüm posası deneysel tasarım modeli oluşturularak biyopoliol olarak elde edildi.  Kimyager Furkan Çolakoğlu, TÜBİTAK 2209-A -Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı ve Eskişehir Bilimsel Araştırma Projelerinin desteği ile ilimizin yerel içeceği olan hardaliyenin üretim sürecinde ortaya çıkan ve doğal bir materyal olan üzüm posasından (ÜP) asit katalizli solvotermal sıvılaştırma yöntemi ile yaklaşık %80 verimle biyopoliol elde etti.

 “Ekonomik ve Çevresel Kaygılar Kimya Endüstrisini Sürdürülebilir Plastiklerin Üretimine Yöneltti”

Petrol tüketiminin yarattığı çevresel problemler ve petrol ile ilgili uluslararası fiyat politikaları nedeniyle artan üretim maliyetlerinin plastiklerin yenilenemeyen kaynaklara olan bağımlılığını daha da sıkıntılı hale getirdiğini söyleyen Kimyager Furkan Çolakoğlu, bu doğrultuda üretim süreçlerinde yenilenebilir biyo esaslı kaynakların kullanımının günümüzün en popüler araştırma ve uygulama konularından biri haline geldiğini aktardı.  Çolakoğlu, “Plastikler; performansları, sağlamış oldukları kolaylıklar ve yaşam standartlarını yükselten kullanımları ile modern yaşamın vazgeçilmez malzemelerindendir. Polimerler ve polimer esaslı kompozit malzemeler günümüzde sağlık, otomotiv, beyaz eşya, tekstil, havacılık, inşaat ve yapı malzemeleri, soğutma sanayii başta olmak üzere birçok alanda kendine uygulama alanı yaratmıştır. Bununla birlikte bu tür malzemeler, çoğunlukla yenilenemeyen kaynaklardan üretildiklerinden artan tüketimleri ile beraber her geçen gün daha da derinleşen problematik durumlara sebep olmaktadırlar. Otoritelerce yapılan tahminler 2050 yılına kadar, her yıl tüketilen toplam petrolün yaklaşık %20’sinin plastik üretmek için kullanılabileceğini ortaya koymaktadır. Petrol tüketiminin yarattığı çevresel problemler ve petrol ile ilgili uluslararası fiyat politikaları nedeniyle artan üretim maliyetleri, plastiklerin yenilenemeyen kaynaklara olan bu bağımlılığını daha da sıkıntılı hale getirmektedir. Ekonomik ve çevresel kaygılar Kimya endüstrisini sürdürülebilir plastiklerin üretimine yöneltmiş, üretim süreçlerinde yenilenebilir biyo esaslı kaynakların kullanımı günümüzün en popüler araştırma ve uygulama konularından biri haline gelmiştir.

“Poliüretanlar Halihazırda Global Pazarda Üretimi ve Tüketimi En Çok Olan Polimerlerden Biri”

‘Yenilenebilir biyo esaslı kaynaklar’, ‘sürdürülebilirlik’ ‘yeşil Kimya’ vb kavramlar konu olduğunda ilk akla gelen polimer türlerinden biri olan ve temel olarak diizosiyanatlar ile poliollerin reaksiyonu ile elde edilen Poliüretanlar halihazırda global pazarda üretimi ve tüketimi en çok olan polimerlerden biridir. 2021 yılı itibariyle yaklaşık 57 milyar dolarlık bir market hacmine ulaşmış Poliüretanlar için (2020-2027 arası yıllık büyüme oranı yaklaşık %6,8 olarak tahmin edilmekte) en önemli girdilerden biri olan poliollerin 2024 yılı sonunda 34,4 milyar dolarlık bir market değerine ulaşması beklenmektedir. Diğer bazı tür polimerler için de bir girdi olan poliollerin bu potansiyeli değerlendirildiğinde, bu kimyasalların petrol türevi malzemelerden değil de biyo kaynaklardan eldesi ekonomik boyutunun yanı sıra çevresel anlamda da ön plana çıkmaktadır. “ ifadelerini kullandı.

Çevresel Etkiler Bertaraf Edildi, Ekonomik Değer Yaratıldı

Yaptığı çalışma ve sonuçlarını anlatan Kimyager Furkan Çolakoğlu, “Bu çalışmada, Kırklareli ve bölgesine ait yerel bir içecek olan Hardaliye’nin üretim sürecinde ortaya çıkan ve doğal bir materyal olan üzüm posasından (ÜP), bir deneysel tasarım modeli oluşturularak asit katalizli solvotermal sıvılaştırma yöntemi ile yaklaşık %80 verimle biyopoliol eldesi gerçekleştirilmiş, polioller karakterize edilmiştir (hidroksil sayısı, asit sayısı ve viskozite). Son aşamada ise, poliüretan endüstrisinde kullanılabilirliği onaylanan bu biyopolioller ile sert poliüretan köpük sentezlenmiştir. Elde edilen köpükler bazı mekanik özellikleri, termal iletkenlik ve yoğunluk değerleri ile sektördeki sentetik benzerleri ile kıyaslanabilir nitelikte olmuştur. Sonuç olarak, her yıl atık olarak tonlarca açığa çıkan ÜP’nin katma değeri olan bir ürüne dönüşümü sağlanmış, ekonomik bir değer yaratılmış, aynı zamanda bu atığın olası çevresel etkileri de bertaraf edilmiştir.  “ şeklinde konuştu.

Kimyager Furkan Çolakoğlu;  Rumeli Hardaliye Koordinatörü Hikmet Yıldırım ve Şirket Ortağı Çağatay Yıldırım, Eskişehir Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Fizikokimya AnaBilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat Erdem, Doktora Araştırma Görevlisi Emre Akdoğan, Yüksek lisans öğrencileri Ahmet Erdem ve Duygu Kırat’a bu önemli projede kendisine verdiği desteklerden dolayı teşekkürlerini iletti.   

Editör: Haber Merkezi