Kırklareli’nde Richmond Gayrimenkul sahibi Cumhur Furkan Kayan ile 31 Mart yerel seçimi sonrasında Kırklareli'nin durumunu, özelde ve genelde gayrimenkul sektörü hakkındaki gelişmeleri konuştuk, bölge

Kırklareli’nde Richmond Gayrimenkul sahibi Cumhur Furkan Kayan ile 31 Mart yerel seçimi sonrasında Kırklareli'nin durumunu, özelde ve genelde gayrimenkul sektörü hakkındaki gelişmeleri konuştuk, bölgenin nabzını tuttuk.

Faaliyetlerini Kırklareli merkezli olmak üzere, öncelikle Trakya ve genel olarak Marmara bölgesi üzerinde yoğunlaştıran Richmond Gayrimenkul aynı zamanda İstanbul'da iç mimari ve yatırım sektöründe de yer almakta.

Cumhur Furkan kayan ve Atilla Akcan tarafından kurulan firma Kırklareli’nin nitelikli yatırım ve yatırımcı ihtiyacı konusuna büyük önem veriyor.

Kırklareli’nde 31 Mart yerel seçimlerini ve sonrasını değerlendiren Kayan;

“Öncelikle sonuçların ve yavaş yavaş şekillenmeye başlayan yeni yönetimin hayırlı ve olumlu gelişmelere vesile olmasını diliyorum. Mesleki olarak yerel yönetimlerle adeta organik bir bağ içerisindeyiz. Planlamalar ve uygulamalar satış stratejilerimizi temelden etkileyen ana faktörler. Derya Bey'in Kırklareli halkının takdiriyle görevi devralması, tutarlı ve makul projeleriyle geleceğe yönelik son derece olumlu bir gelişme. Umarım sağlıklı ve sorunsuz bir geçiş dönemi yaşanır. Derya Bey ve ekibinin 10 yıl boyunca başkanlık yapmış Mehmet Siyam Bey'den hem tecrübe hem de işleyiş adına faydalanması gerektiğini düşünüyoruz. Seçim galibinin Kırklareli halkı olabileceği tek formül bu.” ifadelerini kullandı.

“Şehrin büyümesi kaçınılmaz”

Kayan şöyle devam etti;

“İdari koordinasyonun önemini geçtiğimiz dönemlerde gördük. Gündelik siyasi çekişmelerden ailemizi, zamanımızı, birikimlerimizi kısaca hayatımızı barındıran şehre bir türlü sıra gelemedi... Bugünün gelişmeleri ışığında konuşacak olursak, şehrin büyümesi kaçınılmaz. Büyürken de şahsiyetli gelişmesi gerekir. Eğer nitelikli bir büyüme istiyorsak ki doğru olan budur, yerel yönetimlerin koordinasyonu ve görev bilinci bu meseledeki sonucu doğrudan etkileyecektir. İdari amirlerin sorumluluğu ve gözetiminde uyumlu bir çalışma ortamı ve samimi görev bilinci tüm sorunları çözecektir. Şehir gelişi güzel insan yığınından ibaret bir kasabaya mı dönecek, yoksa Viyana mı? Bekleyip göreceğiz.”

“Tuhaf emojilerin değil, estetiğin keyfini yaşamalıyız”

“Şehrin şahsiyet kazanması” ifadesini detaylandırıp fikirlerini paylaşan Kayan şunları kaydetti;

“Sonuçta kendimize ait toplumsal bir faunamız var. Buranın geçmişi ve geleceği, nereden geldiği ve nereye gittiği, içindekiler ve dışında kalanlarla ilgili bir görüntüsü var. Şehir buna göre inşa edilmeli. İnşa derken kimliği, sokaklarında gezerken bile insanın ruhuna hitap eden, kaliteli yaşamın, sağlıklı ruhların ve kafaların yaşadığı bir şehir... Bu insanların yetiştirdiği yeni nesiller... Kırklareli’nin idealinde muhteşem mimarisiyle göz alan cami minaresinde fosforlu yeşil lambalara yer olmamalı. Müthiş cami mimarimizi ucube lambalarla kemale erdirme denemeleri ancak estetik ve mimariye olan bakışımızı zedeler. Aynı şekilde bütün sanat anlayışını heykelciliğe mahkûm etmeye yeminli garip bir grup... Bayağılıkla, tuhaf emojiler ve abartılı sloganlarla donatılan sokaklar ve meydanlar yerine düzenin, estetiğin etkisinde; temizlik ve huzur ortamının keyfiyle yaşamalıyız. Şahsiyet meselesi buralara sığmayacak kadar kapsamlı bir mesele.”