Kofçaz, sınır bölgesi, sınır bekçisi. Türkiye’nin en kuzey noktası, burnu, Türkiye’nin en kuzeyi, Sinop’ta mıdır, Kofçaz’da mıdır, sanki biraz tartışılır gibi. Gerçi konumuz bu değil.

Türkiye’nin en küçük ilçeler yarışmasında ilk üçün içindeymiş sanırım. En son böyle bir duyum çarptı kulağıma. Hadi köylerde okullar kapatılıp köyler boşaltıldı, küçültüldü kabul de… Kofçaz gerçekten çok önemli bir yerleşim birimi, çok çok önemli bir üs. On altı köyü vardı. Bir anda Kula ayrılıverdi, on beş köyü kaldı. Kulağıma geldiğine göre Kula halkı pişmanlık yaşıyormuş son zamanlar. Kula’nın çok çalışkan, çok cabbar muhtarı Aliye Hanım’dan da bu duyumu almıştım. Geri dönüş düşünülüyormuş. Çok önemli. Çok iyi olur. Kula zaten Kofçaz’a yakışır da…

D S C 0144Hemen onun yanında Geçitağzı, Çağlayık… Kofçaz’a bağlanabilecek başka köyler de var. Örneğin en başta Erikler. Hemen onun ötesinde Çayırlı… Erikler ve Çayırlı, buğdayını, gündöndüsünü Kofçaz Yağlı Tohumlara getiriyorlar nasılsa olsa. Biraz daha zorlasak, Kadıköy bile bağlanabilir. Çünkü onlar da ürünlerini Kofçaz Yağlı Tohumlara getiriyor. Bugünkü durumuyla Kofçaz, zor durumdadır. Gitgide ufalmaktadır. Nüfusu git gide azalmaktadır. Kofçaz ilçe merkezinde evler, bahçeler, tarlalar hızla satılmaktadır. Kofçaz, haraç mezat satılık durumdadır. Çok acı. Kofçazlı arkadaşlarım, aslen ilçe olan, ilçe merkezi olan bu yerden söz ederken “Bizim köy” diye söz ediyorlar.

D S C 0019-3Nasıl ki Kırklareli, “kasaba” olmaktan kurtulamadıysa, halkın dilinde, belleğinde hala “Kasaba”ysa…

“Nereye gidiyorsun?”

“Kasabaya!”

“Kırklareli kasaba

Katma onu hesaba

Kara gözlü yarimi

Dalgın gördüm bu sabah”

Bu mani 1940’ların, ellilerin, altmışların manisidir. 1980’lerde ablamdan derlediğim türkü böyle söylüyor.

Kofçaz da Kofçazlıların beyninde, kalbinde, dilinde, beyinlerinin alt yapısında hala “köy”dür.

Yazık değil mi?

Lüleburgaz’a, Babaeski’ye, Pınarhisar’a “köy” diyebiliyor muyuz? Demirköy’ün adı çıkmış ama basbayağı ilçedir ha… Kofçaz, onlarla aynı statüye, aynı haklara, aynı hukuksal yapıya sahip bir yerleşim birimi ve şimdilik on beş küsur köyün merkezidir. 2025 yaz döneminde Kofçaz’a, TOKİ tarafından 5 adet bina yapıldı. Çok iyi oldu. Yanılmıyorsam 5’er katlı. Kaçar daire üzerinden yapılmıştır?

Kofçaz Belediyesi Meclis Üyesi Muzaffer Soykan’ın verdiği bilgiye göre şu an 86 daire yapılmış. Ve yine Muzaffer kardeşimin söylediğine göre hemen ardından bu binaların üst tarafına 60 dairelik yeni binalar yapılacakmış.

2009 öncesi zamanın belediye başkanına, “Burada en azından 200 dairelik bir site yapılanması düşünülemez mi?” demiştim.

“Neden?” dedi.

“Burada 200 daire yapıldığında köylüler malını mülkünü satıp savıp, Kofçaz’ı atlayarak vilayete gideceklerine, Kofçaz’dan daire alır, Kofçaz’a yerleşir… Gündüz gider köyünde çiftçiliğini yapar, akşam Kofçaz’daki evine döner, elini yüzünü yıkar, üstünü başını düzeltir, yepeltir; yemeğini yer, Kofçaz parkına çıkar, Kofçaz’daki kahveye çıkar, bu durumda Kofçaz’da yeni kafeler, yeni parklar açılır. Kofçaz’daki parka çıkan insan çekirdeğini Kofçaz bakkallarından, kuruyemişçiden alır. Meşrubatını aynı biçimde. Sabah akşam ilçe ile vilayet arasında yolculuk yapmak zorunda kalan memurlar, devlet çalışanları, bu taşınmak belasından kurtulur, ilçe merkezinde ikamet eder. Burada yeniden lise açılır, yeniden adliye açılır. Doğru dürüst lokantası olur. Sağlık ocağı doğru dürüst çalışır. Eczanesi olur. Kofçaz ilçesinin bir eczanesi yok. Bir fotoğrafçısı olur. Bugün bir fotokopi çektirmek zorunda olan vatandaş bu işini bile burada göremez durumda…” gibi konuşmuştuk.

KofçazKofçaz’da adliye kapatıldı.

Kofçaz’da lise kapatıldı.

Gün oldu belki ortaokulun kapanması bile düşünüldü.

“Yok be Hasan! Boşuna olur. Hiç kimse gelmez!” diyerek kesip atmıştı zamanın etkilisi.

Şimdi bu sorun atlatılmanın eşiğinde. 86’nın üzerine 60 daire daha yapılır; bunların mürüvveti görüldükten sonra Kofçaz’ın tepesine bir o kadar daha daire yapıldığında, yeni gereksinim birimleri çıkacaktır ortaya.

İşte o zaman Kofçaz insanı evini barkını, baba ocağını apar topar yok değerine satıp savıp, kaçarcasına doğduğu yeri terk edeceğine…

Daha fazla yerim olsa, şurada şöyle bir dükkânım olsa, şuraya ufak bir işyeri açsam diye düşünecektir.

Bir zamanlar burada hazır giyim atölyesi vardı. Nüfus çoğaldığında yeniden hazır giyim atölyeleri kurulacaktır.

Köylerde okullar kapatılınca ne oldu?

Sabahın ayazında 7 yaşında çocuklar ilçe merkezine taşınır oldu. Sabah akşam yolculuk. Aç karnına eğitim aldatmacası. Çocuğun karnı aç, uykusunu alamamış, anasının sıcacık şefkatinden söküp alınmış, sıcacık evinden sabahın ayazına atılmış. Bir çocuk için her gün evinden, köyünden koparılıp başka bir yerleşim birimine gitmek, su katılmadık gurbet duygusu yaşatır. Vah ki vah, çok yazık o yaşta bir evlada. Yaz kış, sabah akşam araba tepesinde 10 kilometre, 20 kilometre, 30 kilometre yolculuk. Sanırım en uzak köy Ahlatlı’dır. Ahlatlı ile Kofçaz’ın arası kaç kilometredir? Gerçekten içler acısı.

Kofçaz’da lise olmaması ne demek efendim?

Terzidere’de lise okuyan bir iki genç var. Sordum, nasıl okuyorlar diye. Sabah akşam Kırklareli’ye gidip gelenler varmış. Buna canı dayanmayan aileler, köydeki varını yoğunu satıp savıp şehre taşınıyor, çocuğunu sabit bir yerde okutabilmek için.

Kofçaz, daha bir gelişmişlik içinde okullarını büyütürse, öğrenciler için yurtlar ve yatılı bölge okulları yapılır. Öğrenciler sabah akşam yollarda israf edileceğine, yatılı bölge okulunun bünyesinde korunmalı biçimde eğitim öğretim dönemini huzurla yaşar. Tabi ki hafta sonları köyüne, anasına, babasına, kardeşlerine kavuşur. Artık insanların ulaşım araçları daha bir çoğaldı. Hafta başı ve hafta sonu köy ilçe arası ulaşım kolaylaştı.

Türkiye, Fatih Mehmet Maçoğlu diye bir ilçe belediye başkanı tanıdı. Bu insan, Tunceli-Ovacık’ta Türkiye’ye örnek oluşturacak, Dünyaya parmak ısırtacak bir atılımda, girişimde bulundu. Ovacıkta öyle bir belediye başkanlığı yaptı ki, halkla birlikte, tarlada, bağda bahçede ırgatlık yaptı. Halkla birlikte, köylülerle, gençlerle, üniversite öğrencileriyle bir arada üretime katıldı.

Tunceli halkı da onu ödüllendirdi ve ikinci döneminde Tunceli Belediye Başkanı yaptı.

Kofçaz, öylesine önemli bir yer ki…

Kofçaz, bakir bir yöre.

Yeterli kullanılmamış topraklar, yeterince kullanılmamış ormanlar…

Kofçaz, cevizcilik diyarı. Daha çok önem verilse, bilmem nerenin cevizi ünlü de sanki Kofçaz onlardan aşağı mı kalır?

Kofçaz’da fındık olur. Çünkü Kofçaz, Karadeniz doğasının ve ikliminin uzamıdır. Benim bahçemde 1979 yılından beri Zonguldak-Alaplı fındığı var. Bildiğiniz Karadeniz fındığı.

Kofçaz’da adım başı dut fidanları kendiliğinden boy atar. Demek ki dutçuluk ve ipekböcekçiliği yapılsa, olur.

Kofçaz’ın bazı köylerinde çok kaliteli fasulye üretiliyor. Daha bilinçli bir çabayla Kofçaz’ın fasulyesi daha yüksek düzeylerde yer bulur kendine.

Tüm Kırklareli’de olduğu gibi, üzüm bağcılığına girişilse, bu diyar önemli bir bağ diyarı olur. Bağcılığın, üzümcülüğün gelişmesi, yaygınlaşması ne demek? Dünya parmak ısırır.

D S C 0376Kofçaz, orman diyarı. Burada ormana, ormansal ağaç yapısına daha bir önem verilse, orman ürünlerinin her türü işlenebilir. Mobilyasıyla, kerestesiyle, odunculuk, tomrukçuluk… Kofçaz’ın dağı taşı ıhlamur ağacı. Ihlamur çiçeği günümüzde ne kadar da çok pahalandı, değerlendi. Haneler için başlı başına gelir ve geçim kaynağı olabilecek düzeye gelebilir. Ihlamur deyip geçmeyelim…

Bal…

Kofçaz, arıcılığın en, en, en güzel yapılabileceği bir yer. Balın en kalitelisini üretir Kofçaz insanı. Türkiye genelinde nam yapar da, dünyaya da açılır.

Erzincan’ın, Erzurum’un hatta Artvin’in, Rize’nin adı çıkmış. O insanlar balının reklamını yapabiliyor. Kofçaz’ın oralardan nesi eksik. Belki fazlası vardır. Gündöndüsüyle, ıhlamuruyla, kekiğiyle, enva-i çeşit bitki örtüsüyle…

D S C 0160Kofçaz, hayvancılığın en önemli, en değerli biçimde yapılabileceği bir yer. Büyükbaş hayvancılık desteklense, Kofçaz meraları büyükbaş hayvanla dolsa…

Küçükbaş hayvancılık yani koyun, keçi sürülerinin hızla çoğaldığını, desteklendiğini hayal ediyorum da…

Düşünür müsünüz biyol, hayvansal ürünleri? Et mi et, süt ürünlerinin her türü. Peynircilikte üst seviyelere oynar.

Hayvancılık için Devletliağaç merası başta olmak üzere… Her yöreye uygun hayvancılık desteklenirse…

Tavuk, hindi, kaz, ördek… Böylelikle kümes hayvanı etinin yanı sıra yumurtası…

Mantar üretimi yapılabilir. Başlı başına gelir kaynağı. Üretimi son derece kolay. Hele bir girişimde bulunulsa.

D S C 0256Oysa biz, Kofçazlılar olarak en olmayacak işin peşindeyiz. Olmadığını göre bile, halâ buğday tarımıyla, hele hele hiçbir randıman alınamadığı halde gündöndü tarımıyla uğraşıyoruz. Hayır, olmaz. Kofçaz’da tarlalar ekilecekse, hayvanlar için ekilecek. Mısır ekilecek silaj için. Saman, ot, yem, türlü hayvansal besin maddeleri elde edilecek.

Sağır sultan da duydu, en ilgisizi bile duydu, buralar bilmem ne maden yataklarının yoğun olduğu bir yöre. Bu konuda bir gün gelip neler olabileceğini bilemiyoruz. Belki kaçınılmaz biçimde büyük yıkımlar, talanlar yaşanacaktır. Bu işin yapılması bir gün kaçınılmaz olursa, daha bir bilinçle ve yöre halkının irade ortaklığında yapılabilir.

Ve böyle bir ilçe merkezinde en değerli yeniliklerden biri de ne olur biliyor musunuz?

Fakülte.

Kofçaz’a ya bir Veterinerlik Fakültesi ki hayvancılıkla ilgili bir eğitim kurumu olur, ya bir Orman Fakültesi… Benim aklımın ermediği, yetmediği yerde daha ileri görüşlü kişiler ve kurumlar daha da farklı bir yapıda bir Yüksek Okul veya Fakülte düşünür.

Kofçaz’a fakülte veya yüksekokul zorunlu duruma gelmiştir.

Bu yöntem oluştuğu zaman yüzlerce, binlerce öğrenci olacaktır ilçe bünyesinde. Bu öğrenci varlığı Kofçaz’a başlı başına can katacaktır.

Bu kurumlarda eğiticilik, öğretmenlik yapan insanlar da, sabah akşam şehre gidip gelmekten vaz geçerler, ilçe merkezinde lojmanlar oluşur, ilçe merkezinde kalmanın, yerleşmenin, barınmanın yöntemleri bulunur.

Devlet mekanizması bünyesinde çalışan insanlar da büyük çoğunlukla, belki de tamamı ilçede yerleşirler, Kofçaz’da yaşar.

Bakar mıyız? Tadından yenmez!

Hayal bu ya…

Ama… Bilinir ki, her şey hayalle başlar.

D S C 0251-2

D S C 0126-1