Tragedyanın Babası kabul edilen Aiskhylos’un(Eshilos), “Zincire Vurulmuş Prometheus” adlı eserinde, Salmydessos’taki (KIYIKÖY) kayalıklardan “Salmydessos denize doğru uzatır kayalarını, Bir çene gibi, Yutmak için gemileri, denizcileri.” şeklinde heyecanlı bir şekilde bahsediyor.

Salmydessos halkının vahşi bir halk olduğunu, denizcileri düşman olarak gördüklerini ve sahillerinin farklı kısımlarını değişik halkların talanına bırakarak bölgeden geçen ve kıyının kayalıklı olması nedeniyle batan gemilerin talanını sistematik hale getirdiklerini anlatıyor.

Ve ekliyor mısralarına,

Onun gibi Salmydessos'a, çıplak serseri.[1]

Ayrıca, Yunan Mitolojisinde adı geçen Efsanevi Kahin Phineus Salmydessos’ta (KIYIKÖY) yaşadığı ve Argonautların Phineus'ı Salmydessos’ta Harpilerden kurtardığı birçok kaynakta bahsedilmektedir.

Kolkhis’e doğru yola koyulan Argonautlar, Poseidon’un oğlu Amykos’u öldürdükleri için yolda Posedion’un öfkesi ile karşılaşıp göndermiş olduğu fırtınadan büyük sıkıntı çekseler de Kolkhis’e altın postu almaya daha güvenli nasıl gideceklerini sormak üzere Poseidon’un oğlu Kâhin Phineus’un ülkesi Salmydessos’a (Kıyıköy) ulaştılar. Buraya uğramalarının en önemli nedeni, Poseidon’un oğlu Phineus’u başındaki beladan kurtarıp Poseidon’un gönlünü hoş etmekti. Çünkü Kral Phineus, tanrılar tarafından kendisine bahşedilen biliciliği ölümlü olan insanlara gelecek hakkında her şeyi açıkça anlatıp sırlarını açıkladığı için, Zeus tarafından hem gözleri kör edilmiş, hem de başına kadın yüzlü yırtıcı kuş olan Harpylar bela edilmişti. Phineus da kendisine yapılan bu iyilikten dolayı Argonautlara: boğazın en sonunda çarpışan kayalar var, onların arasından bir şey geçtiği zaman hızlı bir şekilde kapanırlar ve arasında kalan her şeyi parçalarlar, çarpışan bu kayaların arasından hasarsız ve kayıpsız geçmek için, önce bir güvercin alıp uçurun eğer güvercin kayaların arasından sağlam geçerse, siz de hızlı bir şekilde oradan geçin; yok eğer o güvercin oradan geçemez kayaların arasında can verirse geri dönün farklı bir yoldan gidin, demiştir. Phineus, Mavi Kayalar ve Symplegad’lar olarak da bilinen Çarpışan Kayalardan nasıl geçeceklerini Argonautlara tarif ettikten sonra, Kolkhis’e gideceleri yolu, yolda karşılaşacakları varlıkları ve yol üzerinde bulunan sıkıntıları da anlatmıştır. Anlatılan her şeyi kafalarına kazıyan Argonautlar, Kral Phineus ile vedalaşıp Salymdessos’tan uzaklaştılar. Yolda bir güvercin yakalayıp Karadeniz’e çıkmadan boğazın en sonunda bulunan Çarpışan Kayalar’ın bulundukları bölgeye geldiklerinde Euphemos geminin ön ucuna gelerek Phineus’un söylediği gibi güvercini salmıştır. Güvercinin salındığı sırada kayalar, deprem etkisi gibi gürültülü bir ses çıkartarak çarpıştılar ve güvercin sadece kuyruk tüylerini kayaların arasında bırakarak geçmeyi başarmıştı. Güvercinin çok az bir hasar ile Çarpışan Kayaların arasından geçtiğini gören Argonautlar, hızlı bir şekilde küreklere asılıp Hera’nın da gemiyi itmesiyle kayaların arasından tıpkı güvercinin geçtiği gibi geminin pupasını kaptırarak küçük bir hasarla geçmeyi başarmışlardı. [2]

[1] AZRA ERHAT - SABAHATTİN EYÜBOĞLU © TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI, 2013

[2] Korkmaz Meral, Ümit Kumargal, “Altın Post ve Argo Gemicilerinin Efsanesi” Sosyal Bilimler Alanında Akademik Çalışmalar 3 (Ed. Prof.Dr. Hasan Babacan) Gece Kitaplığı, Ankara Mart 2020, 121-150.